29 Mayıs 2011 Pazar


Bir haftadır gündemi meşgul eden aile danışmanına iki çift laf da ben söylemezsem çatlarım....Bileniniz biliyor zaten ne dediğini, bilmeyeniniz de kendi dünyasında devam etsin.
Efendim hanımefendi kadınların sosyal güvenliği açısından 4 evliliği uygun görmüş.Eksik olmasınlar.Bir kadını korumanın tek yolunun bir erkeğin 2.,3.,4. karısı olmaktan başka çözümü olmadığını düşünen bu kadını bir belediye niye istihdam eder;bu belediyeyi yönetenleri halk niye seçer hiç bilemiyorum.Bildiğim birşey varsa eskiden düşünmenin bile ''abesle iştigal''sayılacağı şeylerin şimdi''sosyal devlet''anlayışına denk getirilmesi,bu da yetmezmiş gibi neredeyse 100 sene önce akliselimlerin terkettiği şeyleri bazı insanların ağızları sulanarak dillendirmesi....
Hiçbir kadının ikinci,üçüncü,dördüncü kadın olmasını istemiyorum.Ne evimde ,ne şehrimde,ne ülkemde,ne de dünyada ki herhangibir yerde....Her kadının(insanın)insanca yaşayabileceği,insani,ahlaki,maddi,manevi donanımlara sahip olarak yetiştirildiği;hayatını devam ettirebilmek için kimsenin şemsiyesine ihtiyaç duymadığı,var olmanın bir başkasıyla değil sadece kendi varlığıyla mümkün olduğunu bidiği bir sabah uyanmak dileğiyle, mutlu pazarlar.....

6 Mayıs 2011 Cuma

HIDIRELLEZ



Gece 4 de kalkıldı,deniz kıyısına inildi ,dilekler dilendi.........

Normalde sabahları okula giderken zorla kalkan kızım gece üçbuçukta gelen telefonla ayağa kalktı,eşim ben de geleyim olta atarım deyince bizim üç kişikil çekirdek aile sabahın dördünde deniz kıyısındaydı.Havanın yağışlı olması nedeniyle çok kalabalık değildi.Bizi uyandıran arkadaşım bizim için yumurta haşlamış.(Laf aramızda daha önce hiç hıdırellez kutlamadığım için yumurta haşlanması gerektiğini bilmiyordum..)Yumurtalarımızı yiyip kabuklarını denize attık,kumun üzerine de dileklerimizi çizip dua ettik.Biz ayrılırken bie grup ateş yakıyordu......

Bu vesileyle hepinizin hıdırellez gününün güzel geçmesini ve dileklerinizin en kısa sürede gerçekleşmesini diliyorum...

4 Mayıs 2011 Çarşamba

AMA BEN SİZİ ÇOK ÖZLEDİM.......


Evet sizi; yani blog dünyasındaki tüm blogerları çok ama çok özledim.Bir sabah kalktığınızda mahallenizdeki herkesin size allahasmarladık demeden gitmesi ne hissettirirse bir ay aynı hislerle bilgisayarın başına oturdum.....
Neyseki sessiz sedasız gelmişsiniz,burdasınız.Hepiniz hoş geldiniz,sefa getirdiniz.Bende artık bu ayrılıktan ders çıkardım,postlarımı mümkün olduğunca sık ayınlayacağım.Hadi şimdilik hoşçakalın....