26 Temmuz 2010 Pazartesi

Yavrukuş Liseli


Fotoğrafta ortadaki yavrukuşum bugünkü 1.yerleştirmeyle Samsundaki bir Anadolu Lisesini 11.sırada kazandı.Ama nedense hiç mutlu olmadı.Bu nedenle ikinci yerleştirmeyle diğer okula geçecek.Her iki okulda Samsundaki en iyi Anadolu lisesi ama sonuçta onun istediği okulda olması başarısını etkileyecektir.Bu nedenle sbs sonuçları ,1.yerleştirme,2. yerleştirme,ramazan vs derken bu sene tatil en yakın ihtimalle Eylül ayında...
Hadi bakalım geç olsun güç olmasın.......

14 Temmuz 2010 Çarşamba

ÇOK ÜZGÜNÜM


Yaklaşık 8-9 sene önce yeni çalışmaya başladığım işyerinde nihayet müstakil bir odaya geçmiştim.Yerleşmeye çalıştığım günlerden birinde koridorda bir ağlama sesi duydum.Kısa bir tereddütten sonra kayıtsız kalamayıp koridora çıktığımda hıçkırarak ağlayan bir kadın gördüm.Birazda çekinerek yarımcı olup olamayacağımı sordum.Kadın koridorun sonunda birini beklemediği için önce şaşırdı ama sonra odama gelmeyi kabul etti....
Biz kahve içerken o ağlamayı bırakmış ,ağlama nedenini anlatmaya başlamıştı bile.Böylece başlayan tanışıklığımız o hafta içinde doğum günümü hatırlayıp minik hediye kutusuyla tekrar kahveye geldiğinde arkadaşlığa dönüşmüştü artık.Aramızda tam 10 yaş olmasına rağmen çok güzel anlaştık.Arkadaşım yıllardır evliydi.Dünya tatlısı,eşiminde benimde içtenlikle abi diye hitap ettiğimiz bir eşi vardı.Eşiyle çok güzel anlaşıyorlardı....
Yıllarca gidiş geliş yaptık.Arkadaşımın kalıtsal olarak tansiyon ,şeker vs birsürü ciddi rahatsızlığı vardı ama eşi bunları öyle güzel tolere edip öyle güzel nazını çekerdi ki gül gibi geçinip giderlerdi.Bir süre sonra ben mecburi hizmetim nedeniyle
ordan ayrıldım.O ara malesef ilişkimiz zayıfladı.Bir gördüğümde tüp bebek tedavisinde olduğunu söylemişti.İçimden keşke kendini böyle riske etmese diye düşünmüştüm..
Biraz önce eşim aradı.Yürüyüş yaparken arkadaşımın eşine rastlamış.Abimiz ona arkadaşımla ayrıldıklarını,artık arkadaşımın kahrını çekemediğini söylemiş.Hakikaten içim cızzz etti.Bu kadar güzel anlaşan bir çift nasıl olurda bunca yıl sonra boşanır.Karısı toplam 2 km olmayan yolu arabayla gidip gelebilsin diye altındaki arabayı yıllarca eşine tahsis edip kendisi dolmuşu tercih eden insan nasıl olurda artık götüremedim der bilemiyorum.Bildiğim tek şey içim sızladı.Utanmasam ağlayacağım.Sırf boşandıkları için değil.Biliyorum evlenmek kadar ayrılmakda normal.Ama arkadaşımın hayattaki en yakını eşiydi.Annesi ve babası o evlenmeden önce vefat etmişler.Eşi onun için hem anne hem baba hem kardeş hem çocuk kısaca herşeydi.Çok üzgünüm çoook.Hepiniz kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın.

NOT:Nedense arkadaşımın durumuna en çok yetimhanede yetişip sevdiğine kavuşamayan Şeker Kızın uygun olacağını düşündüm.

11 Temmuz 2010 Pazar

BİR YAZ GECESİ RÜYASI







Cuma günkü güzel hava beni artık deniz sezonunu açmam konusunda ikna edince bikiniler çifter çifter hazırlanıp Çatalçama gidildi.Görünen manzara hiç de benim beklediğim gibi değildi.Yağan yağmurun ve dalgaların oluşturduğu Çamur deryası denizin ilk 15 m sini kapatır düzeydeydi.Neyse moral bozulmadı ,ertesi gün havanın güzel olacağına dair kehanetler yapıldı ....Ama kader ağlarını örmüştü.Hava yağıp yağmamak konusunda kararsız ama açmamak konusunda kesin kararlıydı.Tüm planlarını denize girmek üzerine kuran bendeniz önce tırnaklarımı resimde gördüğünüz şekilde boyadım.Buda yetmedi komşuların bahçelerini ziyaret edip hayvanlarını sizin için fotoğrafladım.
Fotoğraftaki köpek bizim.Adı Laki.Eşim bloğuma onunda resmini koymamı rica etti.Ne demek efendim.Peki bu Laki sevimli mi?
Çok!
Yaramaz mı?
Çooook!
Akşama kadar yapmadığı yaramazlık kalmadı.Neyseki akşam başlayan havai fişek gösterisiyle sakinleşti.

8 Temmuz 2010 Perşembe

SİZİ AİLEMLA TANIŞTIRAYIM





Şubat ayındaki Ankara gezimizde Ankamall'deki Venessa isimli seramik dükkanında fotoğraftaki kuşları görüp çok beğendim.Önce küçüklerden birini mi yoksa büyük olanı mı alayım bir türlü karar veremedim.Sonra yavru kuş hem büyüğü hem küçüğü alalım deyince ailemizi temsilen 3 tane aldık.Büyük olan babamız nam-ı diğer Cankuş,küçüklerden biri anne yani ben Minikkuş(kısaca minik), diğeri de evimizin yavrusu Yavrukuş......
Seramikler İzmirli seramik sanatçısı Mustafa Bilgiç'e ait.Evimize güzellik kattı,uğur getirdi.Dükkanda çok daha güzel şeyler var.Yolu Ankara'ya düşenlere tavsiye ederim.

4 Temmuz 2010 Pazar

HAFTA SONU










Hafta sonu Çatalçama(yazlık) gittik.Kedi tırnakları açtığına göre Samsun'a da yaz gelmiş.Kızımın balkonundaki mineler açmış....
Eşim Dereköy pazarına gitti.Şeftali ve çilek Samsun'un yerli üretimiymiş.İkiside gerçekten çok lezzetliydi.
Bir gece kaldık,dinlendik....Belki bu hafta sonu temelli taşınırız.Henüz karar vermedim...

2 Temmuz 2010 Cuma

KAHVE



Yavrukuşumun minik elleriyle yaptığı Türk Kahvesi.Öyle güzel yapmış ki dört fincanın dördüde böyle kalp şeklinde olmuş.Ona ilk öğrettiğim şey Türk Kahvesi oldu.(Henüz başka da bişey bilmiyor.)Ama 4. sınıfta kahve yapmayı öğrendi daha ne olsun.
Fotoğrafın anlam ve önemine gelince.Nihayet yeni bir fotoğraf makinası aldık ve artık cep telefonu fotoğraflarından kurtulduk.Cep telefonundan resim eklemek çok zor olduğu için sadece bilgisayarda kayıtlı olan resimleri kullanabiliyordum.Ama artık istediğim kadar resim ekleyebileceğim.Ne güzel....