29 Haziran 2010 Salı

SAKIZLI SÜTLAÇ



4 gün süren Ankara kaçamağından sonra nihayet evdeyim.Benim için dünyanın en güzel en rahat yeri evim.Herhalde pekçoğumuz içinde bu böyledir.Ama Ankara Yenimahalledeki küçük şirin bahçeli dubleksinde tadı damağımda kaldı...
Bu neredeyse 60 yıl önce inşa edilmiş ev apartmanların arasında küçük bir zaman tüneli gibi.Neyse şimdi sırada bir tarif var.Cunda yazımı okuyan arkadaşlarım ve özellikle Fidoş için geliyor....
Malzemeler
1 kg süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı pirinç(ben sulu sevdiğim için daha az koyuyorum)
1-2 adet damla sakızı(büyük marketlerin hepsinde var)
1/3 çay kaşığı tuz
1 dolu kaşık pirinç unu

Önce pirinç 1 bardak su ile kaynatılıp altı kapatılıyor.Pirinç tüm suyunu çekip soğuyunca üzerine süt eklenerek altı yakılıyor.Pirinç unu ve damla sakızı ilave edilip kaynatılan karışıma en son şeker ve tuz ilave edildikten sonra 1-2 dakika daha kaynatılıp altı kapatılıyor.Küçük kaselere dağıtılıp üzerine sıcakken tarçın serpiliyor.Afiyet olsun

23 Haziran 2010 Çarşamba

SEÇİम SİZİN



Sabah kalktınız.Bir gece önce özene bezene hazırladığınız kıyafetinizin yerinde yeller esiyor.Kızınız sizden önce kalkmış,üzerine en az 2 beden büyük gelen kıyafetinizi giyip çıkmış.

a)İçinizden bildiğiniz tüm hayır dualarını okursunuz

b)Canım kızım büyümüşte benim kıyafetlerimi giyermiş dersiniz

c)panik içinde telefona sarılır hemen eve dönmesini söylersiniz

d)hepsi

Hadi bakalım yorumlarınızı bekliyorum.İlla kızınız olması şart değil.Kız kardeşiniz,arkadaşınız da olabilir...

17 Haziran 2010 Perşembe

CUNDA



Yaklaşık 10 dakika önce Cunda adası ile ilgili yazdığım bir tam sayfa yazı malesef önizlemede hataları düzeltmeye çalışırken kayboldu.Artık malesef o kadar uzun yazamayacağım.Ama özetlemem gerekirse tatil yapmayı düşünüp nereye gitsem diyen herkese ısrarla Cunda Adası diyorum.Biz Cundada Altay Pansiyondan çok memnun kaldık.Üstelik yıllar sonra ilk defa otel yerine pansiyonu seçerek nekadar isabetli bir karar verdiğimizi anladık...
Yukarıdaki fotoğraf pansiyonun balkonu.Pansiyon Taş kahvenin arkası,Girit mutfağının tam karşısı.Adaya gidip;Taş Kahvede sakızlı kahve içmeden,Girit mutfağının envayi çeşit mezelerini tatmadan,geceyarısı tulumba tatlısı sırasına girmeden,akşam püfür püfür eserken süryani şarabı içmeden, ne yerseniz yiyin üzerine birde ayvalık tostu yemeden sakın gelmeyin...
Şİmdilik hoşçakalın.Benim şimdi yeni tatil planları yapmam gerekiyor.Cunda ile ilgili ayrıntıları arzu edenlerle seve seve paylaşırım..Sevgiler

13 Haziran 2010 Pazar

BEN TEMBELİM


Uzun süren SBS maratonu ,Kış vs derken gelen yazla birlikte bana da bişeyler oldu.Sbs geçti geçmesine ama ben yaklaşık 10gündür temizlik dışında hiçbirşey yapmıyorum.Yemek yapmayalı 10 gün oldu.Tabi kendime haksızlık etmeyeyim sadece tembellik değil,yazla birlikte sahil cafelerinin artan cazibesi beni mutfaktan soğuttu.Hatta iş o duruma geldiki dün menemen yapınca kızım babasına telefon açıp ''baba annem yemek yaptı ,aç gel ''dedi.Bu gün sabahta eşim erken kalkıp kahvaltıya krep yapmış.Akşam Omtel'de kızımın sınıfının mezuniyet yemeği var.Bu günde böyle geçecek.Yarına Allah kerim.....

11 Haziran 2010 Cuma

ÖNYARGI


Bir kamu kuruluşunda müdür olarak çalışıyorum.Daha önce aynı kurumun mühendisiydim.Görevim gereği bir çok insanla iletişim halindeyim.İşime ve kendime olan saygım nedeniyle giyinişime ,görünüşüme özen gösteriyorum.
İletişimde olduğum insanlar beni tanıdıktan sonra beni çok havalı bulduklarını dolayısı ile böyle samimi olabileceğimi hiç düşünmediklerini söylüyorlar.İyide bulunduğum her ortamda ilk selamı ben veririm.Ünvanına bakmaksızın herkesin hatırını sorarım(ki bu bazen bazılarını havaya sokar),iyi gün kötü gün demez herkesle ilgilenirim.Ama bunların hiçbirini yapmayan ,nasılsınız
demekten aciz insanlar beni hayallerinde öyle bir hale getirmişler ki .Bunun adı açıkça önyargı.
Üstelik tek dayandıkları şey insanlara siz diye hitap etmem ve (onlara göre) şık giyinmem.
Bu gün de aynı şey oldu.Bizim kurumda 3 yıl önce göreve başlayan benimle aynı yaşta bir hanımla bugün toplantım vardı.Toplantı sonrası aynı yöne giden hanımı iş yerine bıraktım.Beni daha önce gördüğünü ,hiç konuşmadığımızı,ama bugünkü toplantıya birazda benden çekinerek geldiğini söyledi.Şaşırmadım desem yalan olur.Hiç konuşmadan sadece uzaktan görerek nasıl karar verilir anlamadım.Üstelik onu iş yerine bırakmam onu hayretler içinde bıraktı.Sanki müdürler tanrı,çalışanlar köle.Aynı yöne gidiyoruz.Niye bırakmayayım......
İnsanları etiketlemek o kadar kolayki.Etiketleyerek aslında uzaklaştırıyoruz..Etiketlediğimiz insana yakıştırdığımız hareketleri aslında biz yapıyoruz....

8 Haziran 2010 Salı

KADINLAR

Biz kadınlar.....
Niye birbirimize destek olmak yerine köstek oluruz.....
Niye başarılı bir kadın gördüğümüzde onu desteklemek yerine aşağı çekmeye çalışırız....
Bu cümleleri kendime yapılan bir yanlış nedeniyle yazmıyorum.Bloğunu hayranlıkla seyrettiğim
Ece Aymer isimli olağan üstü yetenekli kadının (favorite home to visit) enerjisini düşüren hanımlar için yazıyorum....
Kadınlardaki kadın düşmanlığı o vaziyetteki her koşulda başarısı kıskanılıp aşağıya çekilecek kişi yine bir kadın oluyor..
Sevgili hemcinslerim:lütfen bundan vazgeçelim..Ülkemizde herhangibir alanda başarılı olan her kadın ülkesindeki diğer kadınlar için bir artı değer yaratmış demektir.Onun önünü tıkamak bir anlamda kendini engellemek olacaktır.
Bu ülkenin güçlü ,başarılı , kendi ayakları üzerinde duran, kimlikli ,üretken kadınlara ihtiyacı var...
Onlara engel olmayalım,engel olanları uyaralım....

5 Haziran 2010 Cumartesi

HEYECANLANDIK/AĞLADIK/MUTLUYUZ


3. Kez SBS sınavına giren kızım sınavlara on küsür saat kala nedensizce heyacanlanmaya başladı ve bütün gece huzursuz oldu.Sınava çok mutsuz ve huzursuz girdi.Girerken arkasını dönüp bana öyle bir bakışı varki beni hıçkıra hıçkıra ağlattı.Sınavdan çıkığında da çok mutsuzdu.Telefon açan herkese kötü olduğunu söyledi.Cevaplara bakmayı ısrarla reddetti.Tüm arkadaşları bakıp öğretmenleri aramaya başlayınca mecburen sınava girdiği okuldan kitapçığını alıp dershaneye gittik.Arabadan inmeyi reddettiği için ben cevap anahtarını almak için dershaneye girdim.Cevap anahtarının çıkmadığını öğrenince sosyal öğretmeni koşarak arabaya gidip kızımın kitapçığını alıp tek tek kendisi kontrol etti.Kızım arabada olduğu için hiçbirşeyin farkında olmadı ama dershanedeki öğretmenler ve çalışanlar tüylerimiz diken diken olarak az sonra az sonra ritminde sonucu bekledik......
Vee kızımın korkulu rüyası sosyal full çıktı.Diğer derslerde başarılı ama bizi sosyal ve fen çok mutlu etti.Kızıma koşup haber verdik ve inanılmaz sevindi.....
Emeği geçen tüm öğretmenlere sonsuzzz teşekkürler...Çocuğum elinden geleni yaptı.Bu yüzden şimdi Liseli olacak olan fotoğraftaki yeşil tişörtlü gözlüklü Minik kuşuma da verdiği emek için teşekkürler.Kızımın sağındaki ve solundaki bale sınıfı arkadaşları yarın sınava girecek.En soldaki arkadaşı ise ayın 12 sinde .Hepsine şimdiden başarılar diliyorum....
Ha bu arada ben nemi yapıyorum....Tabiki huzurla nefiss akşam keyfi yapıyorum......