17 Nisan 2010 Cumartesi

GÖZLERİNİZ KENDİNİZİN Mİ?



Korkuyla uyandı küçük kız.Aslında her gece bu saatlerde annesi ve babasının ölmesinden korkarak uyanırdı.Ama bu seferki farklıydı.Acı çekiyordu.Sanki birisi göz çukurlarının içini kumla doldurup kapatmıştı.

Ağlamaya başladı.Ağlarken bağırdığının farkında değildi.Ama acısı dayanılır gibi değildi.Herzamanki gibi ilk babası uyandı.Biraz rahatladı küçük kız.Demek ki evlerindeydi.Babası nasıl olsa onu korurdu.Gözlerini açamadığı için ancak babasının yardımıyla ayağa kalkabildi.

Değişen bişey olmadı.gözlerindeki acı devam etti.Bu sefer babası da bir çözüm bulamadı.Baba kız sabahleyin erkenden elli metre ilerdeki ilçenin tek doktorunun bulunduğu sağlık ocağına gittiler.

Haberler iyi değildi anlaşılan.Çünkü bir gece evvel beraber közlenmiş mısır yedikleri doktor acilen ile gidilmesi gerektiğini söylüyordu.

Öyle yaptılar.Apar topar ilin yolunu tuttular.Ancak burdaki doktorun söyledikleri de pek iç açıcı değildi.Milyonda bir insanda görülebilecek bir göz hastalığına yakalanmıştı küçük kız.Malesef tedavisi yoktu.Ancak çok hızlı ilerlemesine engel olunabilinirdi.Ama eninde sonunda göz nakli gerekecekti.Çok şaşırdı küçük kız.Göz naklide neydi acaba.Kendi gözüne ne olacaktı.Acaba başka birinin yada bir hayvanın( mesela koyun yada keçi)gözünümü ona takacaklardı.Kafasında bu sorularla hastanenin çocuk katına çıkarıldı.Kendisinden başka 13-14 yaşlarında bir abla daha var dı.Annesiyle babası ilçeye kardeşlerinin yanına dönmek zorundaydı.Bir ay hastanenin çocuk servisinde kendisinden 3-4 yaş büyük bir kızla tek başına kaldı.Bütün olasılıkları düşündü.Geleceğine dair en karamsar senaryoları yazdı.Sonra aniden içini bir sevinç kaplardı.Belki bie mucize olur ,teknoloji gelişir hastalığına bir çare bulunur diye...Bu iki kutup arasında yıllarca gitti geldi...

Ama ne teknoloji değişti nede insanlar kornea bağışında bulundu.Artık görme oranı bir gözde %10 diğer gözde %30 du.BU arada üniversiteyi bitirmiş,işe girmiş,evlenmiş,birde çocuk sahibi olmuştu.Ama tüm bunlar korkularını azaltmak yerine katlamıştı.


Sonra birgün işyerindeki bir arkadaşının öğlen okursun diye verdiği gazetedeki küçücük ilanı gördü.Kornea nakli için bekleyenler bizi arayın diyordu ilanda.Hemen aradı.İstanbuldaydı hastane, ama olsun 15 gün içinde kornea bulabileceklerini söylüyorlardı.Bir anda tüm dünya onun oldu....Biliyordu bigün doya doya kitap okuyabileceğini,bilgisayar kullanabileceğini.araba kullanabileceğini biliyordu.Hep içinden bir ses bir gün herşey düzelecek demişti.....




Öylede oldu .Bu satırların sahibi yani ben bundan 10 yıl önce kornea nakli oldum.Çok kolay olmadı tabi.....Ameliyattan sonra korneayı kabul etmeyen vucudum 3 sene karamsarlıkla iyimserlik arasında çalkaladı durdu beni.Ama sonunda korneayı kabul etti bünyem.Tabi herşey bitmiş değil.Aynı hastalık yeni korneada da nüksedebilir.Ama neyin garantisi varki bu hayatta.
Tanrıya bana ikinci bir şans verdiği için milyonlarca şükrolsun...........

4 yorum:

  1. öncelikle çok geçmiş olsun. umarım birdaha gözlerinle ilgili sorun yaşamadan bakarsın hayata

    bloguna gelince
    nasıl samimi nasıl ferah bir blog.
    çok beğendm :) izleyicin oldm.
    benm de bir blogm var seninkisiyle aynı yaşta sayılır. :)

    YanıtlaSil
  2. teşekkürler uzun yollar

    YanıtlaSil
  3. Çok çok geçmiş olsun. İnşallah bu aşamayı da kolayca atlatırsın da zor geçen yılların acısını çıkarırsın. Allah yardımcın olsun

    YanıtlaSil
  4. Derya,çok teşekkür ederim.Hakikaten o yılların acısını çıkarıyorum ve yapacağım şeyleri ertelemiyorum.Nolurrrr,nooolmazzz,:)
    sevgiler

    YanıtlaSil